Acıyla, harla beslenen başka bir duygu var mıdır alemde bilinmez…Lakin öyle bir har ki; ne ateş bırakır ne de köz…Ne yandığın belli, ne yanmadığın…Ateş yakar, bilirdim, ama yanmadan önce…
Yandıkça yanacağımı, ateşle besleneceğimi ve yol alacağımı bilmezdim…ilmel yakin bir bilginin aynel yakin haline dönüşün adı aşk yüreklerde…Yaklaştıkça uzaklaşmak istemediğin, daha çok yaksın diye koştuğun; adeta o korda yokolmak istediğin duygunun esması;AŞK…
Şimdi ne zerketsen işlemez bu yanan yüreğe…ne bir zerre ab-ı hayat, ne de katre-i vuslat…
Ya yanmaktan murat edip, tutuşacaksın ya da sönmekten murat edip, boğulacaksın…ne boğulası gelir Ademin, ne de yanmaktan vazgeçesi Havvanın…
Eyy hare-i gönül!Yan şimdi….Sönerse ateş yüreğinde ne sen kalırsın ne ben… yan ki sen de sönsün köz olan yürekler, har ol, ateş ol bir nebze sen de…
El ver, yol ver aşkın narına düşmeyen gönüllere… Lisanın, yelpaze olsun yanmaktan korkan gönüllere, ab-ı hayat sende olsun, bir damla da değil…
Yandıkça temaşa eder alemi nisyan…Yandıkça bulur yolunu yaradana doğru insan….
Öyleyse yan şimdi har har….
Yazan : Nur-u Ayn
(15)
Yorum(2)
Yorum bırakın Yanıtı iptal et
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
Teşekkürler Nur-u Ayn, yazına, ağzına sağlık. Yazılarını bizimle paylaştığın için çok sağol.
yanki utansın güneş karanlığından, vurdukça harın aydınlağı yüzüne…
yanki…mavilikleri boğsun kızıllığın
ışığın yolu olsun ol yolların. varlığın kapısı erdeme